(a) bir kimsenin kusurunu yüzüne vurmak, (b) aklını başına getirmek.
birine bilgi vermek ya da deneyiminden söz etmek Fiil
bir kimseye sonsuz serbestlik vermek, istediğini yapmasına izin vermek.
give a horse his head: dizginleri boşaltmak.
bir aylık ihtar süresi vermek Fiil
yalancılıkla suçlamak Fiil
soyadını söylemek Fiil
bir tasarıya katıldığını belirtmek Fiil
birine kol nu vermek Fiil
birinin koluna girmek.
dikkatinıbir şeye vermek Fiil
dikkatini bir şeye vermek Fiil
bir siparişi karşılamak için titiz davranmak Fiil
siparişi karşılamak için titiz davranmak Fiil
birine selam söylemek Fiil
rıza göstermek Fiil
mutabakat bildirmek Fiil
râzı olmak Fiil
mutabık olmak Fiil
muvafakat etmek Fiil
fedakârlık yapmak Fiil
bir şeye kulak kabartmak Fiil
işverenine işten ayrılma niyetinde olduğunu bildirmek Fiil
sınav kâğıdını vermek Fiil
(istediğini elde etmek için) her fedakârlığa katlanmak, herşeyini vermek/feda etmek.
I'd give my eyeteeth
for a piano like that.
bir şeyi onaylamak Fiil
adıni , soyadını söylemek Fiil
bir pazarlığı tokalaşarak sonuçlandırmak Fiil
bir planı can-ı gönülden onaylamak Fiil
kendi fikrini belirtmek Fiil
birine selam söylemek Fiil
son işverenini referans olarak vermek Fiil
son işvereni referans olarak vermek Fiil
canını vatanına feda etmek Fiil
kurban olmak Fiil
işverenine ihtarda bulunmak Fiil
işverene ihtarda bulunmak Fiil
birine akıl vermek Fiil
karınca kararınca yardım etmek Fiil
kabul ettiğini baş hareketiyle ifade etmek Fiil
başıyla tasdik etmek Fiil
... hakkında görüş bildirmek Fiil
kendi görüşlerini belirtmek Fiil
birine saygılarını bildirmek Fiil
herşeyi fedaya hazır olmak, sağ kolunu bile vermek, canını esirgememek.
I would give my right arm to see her again.
oyunu bir adaya vermek Fiil
oyunu kullanmak Fiil
oyu vermek Fiil
bir aday için oyunu kullanmak Fiil
oyunu bir partiye vermek Fiil
bütün enerjisini bir işe harcamak Fiil
söz vermek Fiil
gönül vermek, gönlünü kaptırmak, sevdalanmak, derin aşka/sevdaya düşmek.
tasvip etmek Fiil
zamanının aşırı bir kısmını okumaya ayırmak Fiil
bir arkadaşa kitaplığından yararlanma özgürlüğü vermek Fiil
bir arkadaşa kitaplığından yararlanma özgürlüğü vermek Fiil
akıl vermek Fiil
bir tasarıyı kaydı ihtirazi ile onaylamak Fiil
vasiliğinin hesabını vermek Fiil
aynen karşılık vermek, misilleme yapmak, altta kalmamak, taşı gediğine koymak.
bütün parasını bağışlamak Fiil
becerisini küçük yaşta göstermek Fiil
duygularını güzel sözlerle ifade etmek Fiil
şükranlarını dile getirmek Fiil
iradesini beyan etmek Fiil
hayalinin dizginlerini koyuvermek Fiil
muhayyilesinin dizginlerini koyuvermek Fiil
bir partiye katılmak Fiil
sınav kâğıdını vermek Fiil
adını listeye yazdırmak Fiil
adını kaydettirmek Fiil
düşüncelerini dile getirmek Fiil
işverenine ihtarda bulunmak Fiil
işverene işten ayrılacağını bildirmek Fiil
vatandaşlığını ispatlamak Fiil
birine ağzına geleni söylemek Fiil
birisini azarlamak/paylamak, hakkında düşündüklerini açıkça söylemek.
birine müteşekkir olmak Fiil
aynıyla karşılık vermek Fiil
birine niyetleri hakkında kesin bilgi vermek Fiil
birine niyetlerini bildirmek Fiil
birine niyetlerini bildirmek Fiil
birini kutsamak Fiil
el sıkarak anlaşmak, mutabık kalmak.
birine vasiyetinde bir şey vermek Fiil
birine vasiyetinde birşey vermek Fiil
birine hayatının en zevkli anını yaşatmak Fiil
birini kitaplığından yararlandırmak Fiil
birine bütün duygularını ifade etmek Fiil
(Sırtındaki gömleğine kadar) herşeyini vermek/feda etmek.
yerini birine vermek Fiil
bütün malını mülkünü elden çıkarmak Fiil
müflisten vâki olacak bütün taleplerden vazgeçmek Fiil
müflisten vaki olacak bütün taleplerden vazgeçmek Fiil
vazifesinden ayrılmak Fiil
işini bırakmak Fiil
otomobili ıskartaya çıkarmak Fiil
taleplerinden vazgeçmek Fiil
işini bırakmak Fiil
yerini birine vermek Fiil
dükkânıni çocuğuna devretmek Fiil
dükkânını çocuğuna devretmek Fiil
duygularını dile getirmek Fiil
öfkesinin dizginlerini bırakmak Fiil
öfkesini koyuvermek Fiil
tutkulu bir konuşmada duygularını ifade etmek Fiil
ağzını açmak Fiil
duygularını koyuvermek Fiil
duygularını tutamamak Fiil